Borsa yatırımcısına hukuki tavsiyeler

1 yıl önce

Spekülasyona dayalı olmadıkça, hileli hesap ve finansal tablolardan kaynaklı borsada işlem gören hisselerin değerinin düşmesi sonucu oluşan yatırımcı zararından hukuken hiç kimse sorumlu değildir. O nedenle yatırım kararlarını araştırarak vermek, uzun vadeli düşünmek ve riski dağıtmak çok önemli.

Son zamanlarda hakla arzlarda yaşanan artış ile borsa, yatırımcının daha çok ilgisini çekmeye başladı. Geçen perşembe günü, bir vesile ile Manavgat Devlet Hastanesi’ndeydim. Bizim insanımızda kısık sesle konuşma alışkanlığı olmadığı için, ister istemez bazı telefon konuşmalarına zorunlu “kulak misafiri” oldum. Geçenlerde gerçekleşmiş halka arzda hisse alamadığını, hesabıyla ilgili cep telefonu programını kullanamadığını, büyük zarar ettiğini söylüyor ve yeni halka arzlar hakkına konuşuyordu. Telefon konuşması bittikten sonra kısa bir sohbet ettim. Gördüm ki yatırımcımız borsa hakkında geniş bir bilgiye sahip değildi ve hukuki haklarını bilmiyordu. O sadece al-sat yapmayı biliyor ve maaşına ek bir gelir elde etmeyi amaçlıyordu. Oysa bilinçli yatırımcı borsayı daha güvenli hale getirecekti ve manipülasyonların önüne geçecekti. Bu nedenle borsa yatırımcısına bazı hukuki tavsiyelerde bulunmam gerekti.

Yatırımlarınızı uzun vadeli planlayın

Borsa şirket hisselerine yatırım yaparken asıl ve nihai amacın şirket hissedarlığı olması tavsiye edilir. Kısa süreli planlarla, fırsat bulunca satmaya veya almaya yönelik yatırımlar genellikle spekülasyonlardan beslenir ve süreklilik ve istikrar arz etmezler. Bir bakıma şansa ve bahta bağlı yatırım haline gelirler. Gelir garantili ve istikrarlı borsa yatırımı, iyi ve düzenli temettü dağıtan bir şirket seçilirse, uzun vadeli olanıdır. Bu şekilde olan yatırım sizin malvarlığınızı ve servetinizi artırır. Ama günlük fırsatlara ve spekülasyona bağlı “al-sat”lar, şansınız varsa, sadece günlük ihtiyacınızı karşılayacak bir gelir sağlar.

Şirketlerin genel kurullarına katılın

Borsada bir şirketin hissesine yatırım yapmaklao şirkette pay sahibi, hissedar olmuş olursunuz. Anonim şirket hissedarları, şirketler hukukundan ve sermaye piyasası mevzuatından kaynaklanan haklarını sadece genel kurullarda kullanabilirler. Bu sebeple, bir hissedarın en önemli yönetsel hakkı olan oy hakkını kullanarak şirket genel kurulunun alacağı genel kurul kararlarına, ki bunlar arasında temettü dağıtma kararı da vardır, katılmak ve oy kullanmak çok önemlidir.

Toplantının fiziken nerede yapıldığının bir önemi de bulunmuyor.Siz elektronik genel kurula internet üzerinden, dünyanın neresinde olursanız olun katılabilir, sorular sorabilir ve oy kullanabilirsiniz.

Sermaye piyasaları uzun vadeli sermaye yatırımlarını konu alır, para piyasaları gibi ödünç vermeyi konu almazlar. Sermayesine ortak olduğunuz şirkette neler olup bittiğinden genel kurulda haberdar olabilirsiniz, şirketinize ilgi duyun ve şirketinize sahip çıkın. Tabii ki bu sahip çıkma sosyal medyada ironik videolara konu olan, şirketin mağazalarına bizzat giderek denetlemek ya da kasadan borç para istemek şeklinde değil.

Şirketin genel kuruluna katılan yatırımcı, uzun vadeli yatırımcıdır, gerçek hissedardır, spekülatif gelir amaçlı orada bulunmamaktadır. Genel kurula katılmak sizi şirketinize “gönülden” de bağlar.

İzahname ve finansal tablolar

Halka arzlarda hissenin fiyatının belirlenmesinde en esaslı bilgi, izahname ve finansal tablolardır.

Herkesin finansal tablo okur-yazar olması beklenemez elbette. Ama nakit servetinizin, birikimlerinizin bir kısmını sermaye olarak koyacağınız şirketin finansal tablolarını, izahnamesini anlamanız ve kendi değerlendirmenize göre yatırıma karar vermeniz en sağlıklısıdır. Bunları bir bilene mutlaka gösterip rakamların mali yönden ne anlama geldiğini kavramaya çalışın. Hissesine yatırım yapacağınız şirketin mali durumunu bilmeden, sadece ismine, reklamlarına ve söylentilere göre yatırıma karar verme, bilinçsiz bir yatırımcı davranışıdır ve sonu hüsranla bitebilir.

Sepet yapmayı unutmayın

Spekülasyona dayalı olmadıkça, hileli hesap ve finansal tablolardan kaynaklı borsada işlem gören hisselerin değerinin düşmesi sonucu oluşan yatırımcı zararından hukuken hiç kimse sorumlu değildir.

Şirket yönetim kurulu üyelerinin kusurlu davranışlarıyla şirketin zarara uğramasına bağlı hisse değerlerindeki düşüşte bile, yatırımcı doğrudan zarar gören olarak kabul edilmez ve hissesinin değerinde meydana gelen düşüşü doğrudan zarar olarak gösterip tazminat davası açamaz. O, dolaylı zarar görendir ve tazminat davası açarsa, tazminat hissedara değil, şirkete ödenir.

Velhasıl, mademki fiyatını belirlemede bizim hiçbir etkimiz yok, o zaman ekonomik riskimizi de tek bir hisseye yüklemek tam bir baht ve şans oyunu gibi olur; “Ya hep ha hiç.”

Bunun yerine, borsada yatırıma ayırdığımız birikimimizi, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirket hisselerine yatırarak riski dağıtmak ekonomik olarak en doğru yatırım kararı olacaktır. Sepetinizde hisse senetlerinin yanı sıra başka yatırım araçlarının da bulunması, riskin dağıtılmasına yardımcı olur.

Birikimlerinizin tamamını riske etmeyin

Bana gelen e-maillerden anlıyorum,sayıları maalesef hiç de az değil, yıllarca çalışmalarının, emeklerinin karşılığı olan birikimlerini, emekli ikramiyelerini, evlerini satıp bedelini olduğu gibi borsaya yatıran vatandaşlarımız var. Asla ve katiyyen tüm varlığınızıo şirketin hissesine yatırarak riske etmeyin. İstediğiniz kadar “sağlam tüyo” alın, “tüyo” veren sizce ne kadar “güvenilir” olursa olsun, yine de bunu yapmayın. En fazla yapacağınız şey, kaybettiğiniz aman sizi fazla sarsmayacak, ekonomik düzeninizi etkilemeyecek, aile ve arkadaşlık ilişkilerinizi bozmayacak tutarda bir miktarı riske edin.

Çünkü fiyatı, değeri sizin elinizde olmayan, fiyatın belirlenmesine sizin hiçbir etkinizin olmadığı bir hukuki durumda yatırım yapmaktasınız. Başkalarının hatası sizin servetinizi ve tüm tasarruflarınızı kaybetmenize neden olabilir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın